19 Haziran 2010 Cumartesi

Aydın Boysan 90 Yaşında...

Aydın Boysan bir "yaşama ve anlatı ustası’dır". Hayata ve olaylara nükteli yaklaşımı, hoş sohbeti, bilgi birikimi ile insanların sevdiği nev-i şahsına münhasır bir insandır. 71 yıldır keyifle rakı içen ve keyifli sohbeti ile gönüllerde taht kuran Aydın Boysan’ın şimdiye dek yayınlanmış 37 kitabı bulunmaktadır.

Aydın Boysan 90 yaşına Çiçek Bar’da kadeh kaldırarak girdi...
Ünlü mimar, köşe yazarı, rakı üstadı, anlatı ustası Aydın Boysan’ın 90. yaş gününe bugunbugece.com dışında, Efe Rakı başta olmak üzere; gazeteciler, dostları ve sanatçılar katıldı. Aydın Boysan, bugunbugece.com takipçilerine de selam göndererek, çok yakında kapsamlı bir röportaj sözü verdi. Hepimiz kendisine nice mutlu ve sağlıklı yıllar diledik.


Boysan gecede konuklarına “90 Yaş Beyannamesi” adını verdiği ve hayatından kesitlerin yer aldığı iki sayfalık bir metin dağıttı. Aralıksız on yıl Hürriyet ve üç yıl Akşam gazetelerinde köşe yazarlığı yapmış olan 90 yaşındaki Aydın Boysan’ı, kıymetli “Yaşama ustası”nı kendi üslubundan okuyalım:

90 Yaşına Girerken...

Önemsediğim bu günde, saygıdeğer kişilere çok kısa bir arzda bulunma isteğime, engel olamadım. Lûtfen hoş görülmesini dilerim.

Ben doğduğumda, son Osmanlı Padişahı Vahdettin, henüz tahtında idi (1921, 17 Haziran). Türkiye Cumhuriyeti henüz kurulmamıştı.

40 yıl kadar önce tanınmış bir kişimiz yeni tanıştığımızda, sormuştu: "Üstad, zâtıâliniz İngiliz Terbiyesi mi aldınız, yoksa Alman Terbiyesi mi?..."

Ben de açıklamıştım: "Feyiz aldığım yerler, İstanbul'un Davutpaşa Çöp İskelesi, Ispanak Viranesi, Samatya Narlıkapı Çıkmazı, Yeşilköy Bamya Tarlasıdır." diye...

Biz, tutumlu ve onurlu ailelerin çocukları olarak, Marmara Denizi'nin iyi amatör balıkçıları idik. Seyyar satıcı atlarının kuyruklarından kopardığımız kıllarla, iyi olta örer, iyi yelken kullanır, iyi kürek çekerdik.

Deniz dışında spora gelince, Şark Şimendifer Futbol Takımı'nda (sonradan kapatıldı) Merkez Muhacim (santrafor) oynardım.

Yetiştiğim yerlerin ciddî adları şöyledir: Yedikule İlkokulu (eski adı 43.Mektep) Pertevniyal Lisesi (orta-lise), Güzel Sanatlar Akademisi (sonraki Mimar Sinan GSÜ) Mimarlık Bölümü".

Feyiz aldığım yerler ise, yaşadığım tüm mekânlardır. Eminönü Halkevi (kapattı vicdan fukarası politikacılar), Shakespeare ve Molière oyunlarını seyrettiğimiz Narlıkapı Tiyatrosu (yokedilen mekân) İstanbul Şehir Tiyatroları, sinemalar örneklerdir. Elbet tüm mekânları ile Şehzadebaşı ve bütün Beyoğlu!

Mimar olarak 55 yılda (1945-2000) 1.5 milyon metrekare (200 futbol sahasını bitiştirerek dolduracak kadar) yapı planladım. Mimarlık ögretiminde İTÜ'nün bir fakültesinde dışarıdan yan görev alarak 15 yıl (1957-72) öğretimde bulundum.

Mimarlar Odası kuruluşunda (1954) ilk Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter olarak üç yıl, sonra İstanbul Şubesi Başkanı olarak iki yıl (1961-62), görev aldım.

İki gündelik gazetede (Hürriyet 10 yıl, Akşam 3 yıl) toplam onüç yıl çok çeşitli konularda sürekli yazılarım yayınlandı.

63 yaşında birincisi yayınlanan kitaplarımın sayısı, geçen hafta otuzyedi oldu.

Yanlış girişimlerle, kendimin ve yakınlarımın yaşamını zora soktuğum, üzüntüler yarattığım, yıllar da yaşadım. Bu süre içinde yakınlarım ve dostlarımızın, beni yine düzlüğe çıkaran müstesna moral yardımlarını gördüm, hepsine minnetler sunarım.

İlkokulda bana dört yıl öğretmenlik yapmış olan annem, öğretmen Nevreste Hanımı, babam Devlet Memuru Eset bey'i minnetle anıyorum.

Özellikle beni, ömür boyu sürekli çalışmaya alıştırdıkları için...

On yıl sonra 100 yaşıma girerken de, bundan sonraki izlenimlerimi yine arzetmeye, söz veriyorum. Yaşarsam bu dünyadan, gidersem ve fırsat bulursam "Öbür Dünya"dan...

İlişkide bulunduğum (isterse kötü sonuçlanmış olsun) bütün insanlara, iyi dileklerimi sunarım.

Birlikte oluşumuzun 63'üncü yılına girdiğimiz eşim Suzan Hanıma, oğlum Burak ve eşi Mine kızıma yürekten minnetler ve sevgiler sunuyorum.

Bunca yıl yaşamaktan aldığım en önemli ders, hiçbir yaşta ve zamanda, zamanın geç kalmadığını öğrenmek oldu.

Hiçbir işe, yaş kaç olursa olsun başlamaktan korkmadım, Ama hiçbirisini de bırakışım, bıktığım için olmadı. Artık gerektiği için bıraktım.

Kendimi tutarak sözlerimi burada bitiriyor, saygılar sunuyorum.

Aydın Boysan